Budapeşte’de Atılan Temeller…
Judith Polgar’ın hikâyesi 1976 yılında Budapeşte’de başladığında bunun temellerini atmış olan aslında babasıydı. Judith’ in annesi Klara ve babası László, öğretmenlik yapan idealist bir çiftti. Babası hem bir satranç aşığıydı hem de çocuklarını satranç sevgisiyle büyütmek istiyordu. Zaten dehanın dâhiliğin yaratılıştan değil, kazanılacak bir şey olduğunu düşünüyordu. Bunu kanıtlamak için kızları Susan, Sofia ve Judit kardeşleri okula göndermedi. Eğitimlerini evlerinde aldılar. Doğru eğitim ve uzmanlaşma ile hayatta ve satrançta kızlarının erkek çocuklarla aynı sonuçları alabileceğini biliyordu ve bunu herkes görsün istedi.
Böylece oldukça erken bir yaşta, eğitim ve koca bir kütüphane ile Judith’in satranç serüveni Budapeşte’de başlamış oldu. Üç kız kardeşte hızla isimlerini duyurmaya ve başarılar elde etmeye başladılar. Judith zamanla başarılarını katladı ve henüz 12 yaşındayken dünya şampiyonu oldu.
Judith toplumsal cinsiyet algılarını yerle bir etmeye başlıyor…
Daha önce yazdığım Satrançta Cinsiyetçilik Yazıları 1 yazısında şöyle bir noktaya değinmiştim. Yeri gelmişken buraya da bırakıyorum:
Satranç dünyasının şampiyonlarından Fischer, kadınlarla ilgili baskın ideolojiyi benimser ve kadınların iyi satranç oynayamayacağını şöyle ifade eder: “Dünyanın en iyi kadın satranç oyuncusunu getirin, bir at eksik oynarım.”
Önemli Not: Ünlü kadın satranç ustası Judit Polgár, en genç satranç ustası olarak İzlandalı sporcu Bobby Fischer’ın rekorunu kırdığında 15 yaşındaydı. Bu başarı onun adını Guinness Rekorlar Kitabı’na yazdırdı. Acaba Fischer bu sözü rekordan önce mi söyledi sonra mı? 😀 Kırılgan egoya minik bir yaklaşım…
Polgar tahmin edebileceğiniz gibi erkek rakiplerini zorluyor, kazandığı maçlar da rakipleri genelde elini sıkıp tebrik etmek istemiyordu. Onlar için bir kadına yenilmek erkeğe yenilmekten daha kötüydü. Günde belirli bir saat aralığında ve disiplinli bir şekilde çalışmalarını sürdüren Polgar, bunun cinsiyet değil ilgi, odak konusu olduğunu daha çocuk yaşlarında kanıtladı ve başarını her geçen gün artırdı.
Şampiyonluklarıyla dünyanın en iyi kadın satranç oyuncusu kabul edilen Judit Polgár, ünvanını emekli olana kadar (25 yıl) korudu. Artık Macaristan Milli Takımı’nın baş antrenörlüğüne geçti.
Judith Polgar’ a göre satranç, kız çocuklarının yönlendirilmesi gereken bir dal. Ebeveynler yönlendirir ve öğretmenler desteklerse daha fazla kız çocuğu bu sporu tercih edecektir. Bu anlamda zaman zaman cinsiyet eşitliği ve kız çocukları için konuşmacı olarak katıldığı konferanslar da oluyor. Ülkemize de konuşmacı olarak gelmişti.
Her yıl düzenlenen Küresel Satranç Festivali’nin ana organizatörüdür. Aynı zamanda kitap yazma çalışmalarını da geçmişte olduğu gibi sürdürmeye devam etmektedir.
Judith Polgar gibi azim ve başarı örneklerinin kız çocuklarına ilham olması dileğiyle…
Sizin bu konuyla ilgili bakış açınız nedir? Yorumlara yazabilir ya da mesaj atabilirsiniz.
Sevgilerimle…
