Keyifli Bir Yazı… Satrancın Tarihçesi

Yazardan kısa bir not:
Satrancın geçmişine her yolculuğumda heyecanlanıyorum. Heyecanlandıkça yazasım yazdıkça araştırasım geliyor. Ben yine de bu yazıyı olabildiğince sade, akıcı oluşturmak istedim. Pek çok yerde bulabileceğiniz sıkıcı yazılara benzemesin, keyif alınsın, kalıcı olsun istedim. İyi okumalar?

4000 yıllık bir efsane…

1000 yıl önce neler oldu, 5000 yıl önce insanlar nasıldı, 4000 yıl önce insanlar nasıl konuşuyordu gibi pek çok araştırma ve yazı bulunuyor. Ben ise şu an 4000 yıldır oynanan bir oyundan bahsederken bile uykularım kaçıyor. Dile kolay! 4000 yıl ve günümüze kadar gelmiş efsanevi bir oyun…Piramitlerdeki kabartmalarda Mısır’da oynandığına dair bulgular bulunuyor.  Aynı zamanda Çin, Mezopotamya ve Anadolu’da da oynandığı biliniyor.

Satrancın babası ÇATURANGA…

Hindistan’da oyuna Çaturanga adı verildi. Sanskritçede çatu dört, ranga yol anlamına geliyor. Dört Yol Oyunu… Çaturanga ismi de güzelmiş. Ulaşılabilen ilk yazılı kaynaklar ise Hindistan’dan kalma.

Uzun bir yolculuk…

Satrancın İran’a, Araplara, Endülüsler üzerinden İspanya, Avrupa’ya yayıldığını biliniyor. Bu uzunca yolculuğun ardından ilk basılı satranç kitabı Lucena’nın kitabında satranç oyununun yeni kuralları açıklanır (1497). Günümüze kadar oyunun kurallarının değişmemiş olması inanılmaz ve tüm dünyaya yayılmaya başlar. İspanya, İtalya, Fransa, Almanya, ABD ve Rusya’da dünya sahnesine çıkar.

Satrancın yıldızları…

İspanyol olan Lucena ve El Greco ile Fransız olan Philidor’un kitapları ve hayatlarından sonraki yazılarımda bahsediyor olacağım. 1850’lerde takdire şayan turnuvalar gerçekleşir ve 1886’da ilk şampiyonluk karşılaşması yapılır. Steinitz ve Zukertort karşılaşması sonucunda ilk resmi dünya şampiyonu Wilhelm Steinitz olur.

Fakir bir öğrenci olan Steinitz’in Viyana’da satranç oynayarak geçimini sağladığı hikayesi pek çok mağlubiyet, galibiyet ve beraberliğin ardından onu dünya şampiyonluğuna taşıdı. 1859’lardan 1886’da dünya şampiyonluğunu getiren yirmi yedi yıllık bir mücadeledir.  Tüm tecrübeleri ona formüle etmeye başladığı yeni bir sistemi kurgulamasına yardımcı oldu. Konum özelliklerine göre düşünülmeli, sadece atak düşünülmemeli, sağlam temellere dayandırılmalı kısaca analitik olmalıydı.

Ve satrancın tarihçesi kronolojik olarak kitaplar, karşılaşmalar ve şampiyonlarla devam eder…
Dünya şampiyonları yazı dizisi ise pek yakında… Takipte kalınız?

Yorum Bulunamadı

Yorum Yap