Satrançta Cinsiyetçilik 1

Erkekler, kadınlardan daha iyi satranç oynarlar çünkü erkekler her oyunda oluşabilecek kombinezon tiplerinin daha iyi bilirken, saf kadınlar kendi güzelliklerine, hayal güçlerine ve yaradılışlarına uygun olarak daha bağımsız oynamak isterler; bu satranç taşlarının gerçeklerine inanmamak demektir. 
David Bronstein 

Satranç dünyasının şampiyonlarından Fischer, kadınlarla ilgili baskın ideolojiyi benimser ve kadınların iyi satranç oynayamayacağını şöyle ifade eder: “Dünyanın en iyi kadın satranç oyuncusunu getirin, bir at eksik oynarım.”
Önemli Not: Ünlü kadın satranç ustası Judit Polgár, en genç satranç ustası olarak İzlandalı sporcu Bobby Fischer’ın rekorunu kırdığında 15 yaşındaydı. Bu başarı onun adını Guinness Rekorlar Kitabı’na yazdırdı. Acaba Fischer bu sözü rekordan önce mi söyledi sonra mı? ?

Yine satranç ustası Kasparov ise daha da cüretkâr sözler sarf etmekten çekinmemiştir. Toplumun egemen bakış açısını tekrar hatırlatarak Judit Polgar için şu sözleri söyler: “Bu kız bir sirk kuklası. Onun satranç oynamak yerine, çocuk doğurması lazım.”

Daha da vahim olanı ise günümüzde de bu bakış açısına sahip çok fazla insan olması. Satranç bazı kişilerce zekâ göstergesi olarak değerlendirilir ve erkeklerin daha zeki olduğunu düşünenler, bu düşüncelerini satranç oyunu üzerinden bile temellendirmeye çalışırlar.

Erkeklerin daha zeki olduğunu kanıtlayan ya da satrançta erkeklerin daha yetenekli olduğunu iddia edebilmek için hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Artık dijital çağa girdiğimiz şu dönemde özellikle analitik düşünmekte fayda görüyorum.

Öyleyse erkeklerin satranç şampiyonlukları neden daha fazla?

Oxford Üniversitesi’nden Dr. Peter McLeod açıklamasına göre, erkeklerin satrançta daha üstün bir başarı sergilemesinin nedeni, kadın ve erkek arasındaki zekâ farkı değil, satranç oynayan kadın sayısının az olmasıdır. Yani zekâda oran farkı değil, oyuncuda oran farkı.

Ayrıca bilim dünyasında, mühendislik dallarında hatta sadece fen matematik düşünmeyelim, klasik edebiyatta dahi ünlü kadınların sayısının az olmasından yola çıkılarak kadın beyninin bu alanlara uygun olmadığını söylemek bir yana düşünmek dahi çok aklıselim bir düşünce olmadığı kanısındayım. Elbette satranç dünyasında da böyle.

Son yapılan araştırmalar, McLeod’ u desteklemektedir. Buna göre, erkek satranç oyuncularıyla kadın oyuncular arasındaki farklılık, biyolojik farklılıktan çok toplumsal niteliktedir. Almanya Satranç Federasyonu’nu çalışmasında 120.000’den fazla üye üzerinde gerçekleştirilen bir araştırmada erkek satranç oyuncularının sayısının kadın oyuncuların sayısının 16 katı olduğu görülmüştür.

Peki, sayıca az da olsa neden çok fazla parlayan, öne çıkan kadın oyuncuların sayıları az? Bu noktada asıl sorgulanması gereken kadınların mı yoksa erkeklerin mi satranca daha yetenekli olduğu değil, kadınların satranca neden erkekler kadar ilgi göstermediği olmalıdır.

Bu sorunun cevabı Satrançta Cinsiyetçilik Yazıları 2’de…

Yazıyı okumak için buradan buyurunuz…